Unifeb'le izledim maçı. Normalde adetim değildir tamamen bir takıma mensup kişilerle oturup maç izlemek.
Fakat şu sıralar yaşanan olaylar bu maçı bir "rehabilite" olarak algılattı bana.
Marşla başlıyoruz. Hayır stadda değiliz.
Saygı duruşundaki hazır ol şehitlere gidiyor. Marş değil tek cümle var bir ağız. "Şehitler ölmez vatan bölünmez."
Ayağa kalkmayan cimbomlu olsun geyiği bitince daha bir keyifleniyor ortam.
Dk. 2 Fenerbahçeli bir kısım değil, koca bir grup taraftar stadı basıyor. Nerden ve nasıl girdiği belli olmayan yaklaşık 500 kişi, fenerden kombineli bir edayla yerleşiyor Fi yapıya.
Maç kaldığı yerden devam ediyor. Her kesim maçı o kadar yanlı izliyor ki... Belki de bu yüzden sevmiyorum toplu izlenen maçları.
Ulan el var işte. Ne bağırıyorsun?
Fener savunması kendini direk zannedince gol geliyor. Simao ve 1-0
(Bu arada Queresma'nın saç stili beni benden alıyor. Biri ayna göstermeli en acilinden)
Dk. 24 Fırat Aydınus kendini seyirci sanıyor. Ne bir düdük, ne top gelirken çekilme eylemi var.
Ofsayt bayrağı kalkan golle sevinen Fenerliler, temkinli.
Dk. 33 Egemen yine direk adamı.
Derbiye yakışır bir futbolla bitiyor ilk yarı.
Dk. 59 Canerin asistiyle Alex sahnede. Durum 1-1 ( Unifeb burda ne kadar coşuyor tahmin edersiniz)
Dk. 64 Aykut Kocaman 2 değişiklik yapıyor. Topuz ve Caner ikilisi çıkarken, Stoch ve Özer giriyor. Kendilerini yetkili gören merciler bu değişikliklere ne der bilemem ama maçın son 26 dakikasının içine ediyor bence Kocaman. Caner ki bunca istekli hevesli adam...
Dk. 72 Almeida BJK:2 FB:1
İyi futbol, keyifli derbi ama yenilgi derken ben (grubumla)
Dk. 88 Duran topla Baroni skoru belirliyor.
Dk. 90 Bjk seyircisi stadı atkıyla dolduruyor. Van'a yardım için gönderilecek atkılar. İnce düşünce, güzel düşünce de uzatmayı yemesen belki takımın gol atacak?
Aklımda kalanlar.
* Stad basan Fener taraftarı
*Millet 6 saniye kuralını sokarken literatüre bizdeki top oyalamalar.
*Emre ne işe yaradı? Yürek ağrısına. (İşaret parmağı ayağından fazla çalışan tek futbolcu)
*Mehmet Topuz'un Bjk maçlarında korkak oynayışı. (Hala mı davan var?)
*Fırat Aydınus'un hakem olmayı unuttuğu birçok pozisyon.
*Volkan'ın uzun atışlarının hepsinin karşı takıma pas oluşu.
Alex'e kral denmesinin hitap değil, haklı sıfat olması.
Caner Erkin: Benim için maçın adamı.
Egemen Korkmaz: Sempatim olan tek beşiktaşlı futbolcu.
Fırat Aydınus: Başarısız.
Volkan Demirel: Bir ara sakallarını Aziz Yıldırım için bıraktığın gibi bir dedikodu dolaşmıştı, kestin. Şimdiki bu hal nedir?
Sonuç olarak ilk derbi berabere bitiyor...
27 Ekim 2011 Perşembe
22 Eylül 2011 Perşembe
Geç kalmış Fenerbahçeli kadın taraftarlar yazısı.
Arkadaşlarımın yoğun ısrarlarıyla Fenerbahçe- Manisaspor maçı hakkında bir kaç kelam etmeye karar verdim.
(Taşınma, yerleşme durumumdan ötürü bazı aksaklıklar yaşıyorum futbol dünyasında ve internet camiasında)
Şimdi bir karar alınmış, seyirciz oynama cezası kadınların ve çocukların ücretsiz maç izleyebileceği bir ödüle dönüştürülmüş.
Hay hay bize uyar, bize yarar.
Fenerbahçe taraftarı 41bin kadın, çocuk üşenmemiş çekmiş üzerine formaları, erkekler yoksa biz varız demiş takımını desteklemeye gitmiş. Şayet bu gs, bjk veya ts' nin bir maçı da olsa onların kadın taraftarları da yapacaktı aynı eylemi. Bu kadar kalabalık olurdu veya olmazdı bilinmez fakat durum yine aynı olacaktı.
O vakit ne gerek var "şükriye saraçoğlu" geyiklerine? Futbolun içine kadın girdi diye yapılan bayağı esprilere? Bunu sadece Fenerbahçe çatısına özgü göstermeye?
Bir takımın taraftarı olmak demek, diğerlerini itin götüne sokmak değildir efendim. Sezarın hakkı sezara.
Beraberlik sorusuna olsun ama yendik diye cevap veren hatunu mazur göremesem de, ligde başlayan yeni uygulamadan alnının akıyla çıkmıştır Fenerbahçe. Suskun stad, kadın sesinden önce marş ve destek sesleriyle dolmuştur.
Güzel de olmuştur.
(Taşınma, yerleşme durumumdan ötürü bazı aksaklıklar yaşıyorum futbol dünyasında ve internet camiasında)
Şimdi bir karar alınmış, seyirciz oynama cezası kadınların ve çocukların ücretsiz maç izleyebileceği bir ödüle dönüştürülmüş.
Hay hay bize uyar, bize yarar.
Fenerbahçe taraftarı 41bin kadın, çocuk üşenmemiş çekmiş üzerine formaları, erkekler yoksa biz varız demiş takımını desteklemeye gitmiş. Şayet bu gs, bjk veya ts' nin bir maçı da olsa onların kadın taraftarları da yapacaktı aynı eylemi. Bu kadar kalabalık olurdu veya olmazdı bilinmez fakat durum yine aynı olacaktı.
O vakit ne gerek var "şükriye saraçoğlu" geyiklerine? Futbolun içine kadın girdi diye yapılan bayağı esprilere? Bunu sadece Fenerbahçe çatısına özgü göstermeye?
Bir takımın taraftarı olmak demek, diğerlerini itin götüne sokmak değildir efendim. Sezarın hakkı sezara.
Beraberlik sorusuna olsun ama yendik diye cevap veren hatunu mazur göremesem de, ligde başlayan yeni uygulamadan alnının akıyla çıkmıştır Fenerbahçe. Suskun stad, kadın sesinden önce marş ve destek sesleriyle dolmuştur.
Güzel de olmuştur.
13 Eylül 2011 Salı
Futbol bilen kadın çekici midir?
Şüphedeyim. Nerde futbola dair bir laf etsem, iki erkeğin muhabbetine dahil olsam; çekim gücünden önce yadırganıyorum. Hal böyle olunca soruyor insan e ulan hani çekiciydik biz?
Erkekler bazı konularda azla yetinmeyi bilir ( ciddiyim)
Misal; kadın dediğin futboldan anlayacak. Ama o kadar. Söz sahibi olmak değil, karışmama tarifesi önemli, erkeğin kadına bahşettiği futbolda.
Nedense maç izleyen bir kadın görüldüğünde, hangi futbolcuyu beğendiği sorulur.
Adettendir.
Sevgilisinin tuttuğu takım sorulur.
Zıtlaşmadır.
Sen ne anlarsın denir.
Resttir.
Helal olsun denmez.
Haramdır.
Bilen bilir, ben kabul görmüş bir futbol seviciyim. Öyle ki sevgilimle maç yüzünden kavga etmişliğim bile mevcut. İşler tersine dönüyor bazen. Takımımı değiştirmeye çalışanlar, futbol bilgimi sorgulayanlar oldu.
Ya da bir kızla futbol konuşmayı garip karşılayıp daha çok konuş diyen de.
Sonuç olarak çekici ilan etmediğim gibi kendimi, kimsenin de böyle bir yaftasına maruz kalmadım.
Peki futbol bilen kadın çekici midir? Bence diğer kadınlardan farkı yoktur.
Fakat belirtmeden geçemeyeceğim;
Bu kadın futbolda bir sex objesiyken
Bu kadın içimizin hası ve çekicidir.
Erkekler bazı konularda azla yetinmeyi bilir ( ciddiyim)
Misal; kadın dediğin futboldan anlayacak. Ama o kadar. Söz sahibi olmak değil, karışmama tarifesi önemli, erkeğin kadına bahşettiği futbolda.
Nedense maç izleyen bir kadın görüldüğünde, hangi futbolcuyu beğendiği sorulur.
Adettendir.
Sevgilisinin tuttuğu takım sorulur.
Zıtlaşmadır.
Sen ne anlarsın denir.
Resttir.
Helal olsun denmez.
Haramdır.
Bilen bilir, ben kabul görmüş bir futbol seviciyim. Öyle ki sevgilimle maç yüzünden kavga etmişliğim bile mevcut. İşler tersine dönüyor bazen. Takımımı değiştirmeye çalışanlar, futbol bilgimi sorgulayanlar oldu.
Ya da bir kızla futbol konuşmayı garip karşılayıp daha çok konuş diyen de.
Sonuç olarak çekici ilan etmediğim gibi kendimi, kimsenin de böyle bir yaftasına maruz kalmadım.
Peki futbol bilen kadın çekici midir? Bence diğer kadınlardan farkı yoktur.
Fakat belirtmeden geçemeyeceğim;
Bu kadın futbolda bir sex objesiyken
Bu kadın içimizin hası ve çekicidir.
12 Eylül 2011 Pazartesi
Bilinen geçmiş zaman.
Bizde nedense yaşın kaç olursa olsun geçmiş olayları harfiyen bilmezsen, bu konularda söz sahibi olmazsan cahil damgası yiyorsun ya da konu hakkında yorum yapma hakkın elinden alınıyor.
Bunun önüne geçilmesi gerekiyor bence.
Ertem Şener: Ben paçalı don giyerken, İlker Yasin maç anlatıyordu, ben o maç anlattığı için şu an maç anlatıyorum dedi,
İlker Yasin o maçları anlatırken, ben değil paçalı don giymek, annemle babam evli bile değildi.
Biz Ertem Şener'in Rüştü'yü her yerinden öptüğü bir dönemin çocuklarıyız. Yenilerse Messi'yi Ertem Şener sayesinde "organik" biliyor.
Taraflı spikerlik dönemine de yetişemedik örneğin. Şimdi abes ya da şikedir şike diye adlandırılacak bu yayıncılığı da bilmiyoruz.
Öğrenmenin yaşı da günahı da yok.
Fakat en azından şunu söyleyebilirim ki, Hakan Şükür'ün GS'de kaptan olduğu dönemlere yetiştim. Hakan Ünsal'ın yorumcu değil de top peşinden koşturduğu dönemlere... Nihat Kahveci'nin Real Sociedad'da oynadığı zamanlara. 6-0 lık FB Kadrosunu ezbere sayabilirim. Alex'in FB'de ilk çıktığı maçı hatırlıyorum.
Taffarel'i , Hooijdonk'u , Hagi'yi , İlhan Mansız'ın oyuncu değil de topçu zamanlarını, Ortega'yı, Jardel'i...
Benim de hey gidi günlerim var yani. Yakın zamanlı....
Bunun önüne geçilmesi gerekiyor bence.
Ertem Şener: Ben paçalı don giyerken, İlker Yasin maç anlatıyordu, ben o maç anlattığı için şu an maç anlatıyorum dedi,
İlker Yasin o maçları anlatırken, ben değil paçalı don giymek, annemle babam evli bile değildi.
Biz Ertem Şener'in Rüştü'yü her yerinden öptüğü bir dönemin çocuklarıyız. Yenilerse Messi'yi Ertem Şener sayesinde "organik" biliyor.
Taraflı spikerlik dönemine de yetişemedik örneğin. Şimdi abes ya da şikedir şike diye adlandırılacak bu yayıncılığı da bilmiyoruz.
Öğrenmenin yaşı da günahı da yok.
Fakat en azından şunu söyleyebilirim ki, Hakan Şükür'ün GS'de kaptan olduğu dönemlere yetiştim. Hakan Ünsal'ın yorumcu değil de top peşinden koşturduğu dönemlere... Nihat Kahveci'nin Real Sociedad'da oynadığı zamanlara. 6-0 lık FB Kadrosunu ezbere sayabilirim. Alex'in FB'de ilk çıktığı maçı hatırlıyorum.
Taffarel'i , Hooijdonk'u , Hagi'yi , İlhan Mansız'ın oyuncu değil de topçu zamanlarını, Ortega'yı, Jardel'i...
Benim de hey gidi günlerim var yani. Yakın zamanlı....
Bir kadının futbol cahilliği
Show TV'de Canlı Para programını izliyorum (Engin Altan sanıldığı kadar yakışıklı bir eleman değil bu arada)
Soru: Günümüzde Türkiye Süper Liginde kaç futbol takımı vardır?
A) 32 B) 20 C) 18 D) 16
Söylememe gerek yok sanırım iki hatun yarışıyor. Yürüttükleri mantıksa bu postu yazmama sebep.
Diyor ki biri, 2'li yaptıklarına göre 16-16 32.
32 hafta olduğuna göre doğru diyor diğeri ( bu iki hatun, fazla hafta sayısını duyunca mümkün mertebe futbola daha fazla maruz kalındığı için yıkılacak)
Sonuç olarak 32 şıkkına 625bin, 20 şıkkına 325bin ve 18'e 50bin koyuyorlar.
950 bin yalan oluyor. Neden? Kadınların futbol cahilliğinden ( bu zamana kadar kozmetikten, temizlik malzemeleri vb kadın içerikli üründen çokça paraların heba olduğunu da biliyoruz)
İşte bu ve benzeri açıkları kapatmak adına, çok değil bir doz futbol öneriyorum kadınlara.
Soru: Günümüzde Türkiye Süper Liginde kaç futbol takımı vardır?
A) 32 B) 20 C) 18 D) 16
Söylememe gerek yok sanırım iki hatun yarışıyor. Yürüttükleri mantıksa bu postu yazmama sebep.
Diyor ki biri, 2'li yaptıklarına göre 16-16 32.
32 hafta olduğuna göre doğru diyor diğeri ( bu iki hatun, fazla hafta sayısını duyunca mümkün mertebe futbola daha fazla maruz kalındığı için yıkılacak)
Sonuç olarak 32 şıkkına 625bin, 20 şıkkına 325bin ve 18'e 50bin koyuyorlar.
950 bin yalan oluyor. Neden? Kadınların futbol cahilliğinden ( bu zamana kadar kozmetikten, temizlik malzemeleri vb kadın içerikli üründen çokça paraların heba olduğunu da biliyoruz)
İşte bu ve benzeri açıkları kapatmak adına, çok değil bir doz futbol öneriyorum kadınlara.
22 Ağustos 2011 Pazartesi
Bir kadının maç esnasında yapmaması gerekenler
*Bu post bir ders niteliğindedir. Uygulayan hanımlar kaybetmez.
Öncelikle fanatik bir sevgiliniz/eşiniz varsa ve siz, futbolla ilgilenmeyen ve maç zamanları kendini fazlalık hisseden biriyseniz, yapmanız gereken ilk şey önemli maçları(şampiyonlar ligi, el clasico, derbiler, iddia oynanmış maçlar vb.) ve eşinizin/sevgilinizin taraftarı olduğu takımın maçlarının tarihlerini öğrenmeniz.
Ders 1.
Böyle zamanlarda buluşmak, birlikte vakit geçirmeye çalışmak yersizdir. Kendinize zaman ayırmayı seçin (sitem ettiğiniz bu maçlar 7/24 oynanmıyor, sıkmayın)
Diyelim ki zorunlu kaldınız ve maçı birlikte izleyeceksiniz ya da eşiniz evde izliyor maçları (lig tv güzel bir kanal kötülemeyi bırakın) sorular sormaktan vazgeçin ve 90 dakika + yorumların izlendiği süreyi eşinize/sevgilinize bağışlayın ( siz de onu kuaförde, ağda yaparken, alışverişte, kızlarla yapılan dedikodu saatlerinde, uzun telefon görüşmelerinde ekmiyor musunuz zaten? )
Ders 2.
Kaçınılması gereken sorular
Kim kimle oynuyor?
Hangi renk biziz?
Şimdi noldu?
Bu futbolcu hangi takımda?
x (takım) da ne kötü oynuyor.
x(takım) kaybeder bu maçı.
Hayatım hem maç izleyip hem konuşamaz mısın?
Futbol mu daha önemli, ben mi ?
Çok sıkıldım.
Ne anlıyorsun şu futboldan.
Ne zaman bitecek?
Yorumları izleyip ne yapacaksın, daha maçı yeni izlemedik mi?
Sen futbolu benden daha çok seviyorsun.
Bıktım x(takım) aşkından.
Ders 3.
Çağrılmadan ve ısrar edilmeden sakın ha halı saha maçına gitmeyin. Eğer gittiyseniz, tüm sessizliğinizle maçı izleyin ve hiçbir şeye karışmadan evinize geri dönün. (Diyelim ki kuafördesiniz ve sizin saçınız yapılırken sevgiliniz/eşiniz de seyirci. Sürekli süper oldu, şurayı düzelttir, şu da olsa güzel olur vb. cümleler kursa hoşunuza gider mi? Hele ki siz saçınızdan memnun değilseniz.) Bu empatiden yola çıkarak, teşvik veren ve ya olumsuz eleştirilerden uzak durun. İlgili görünmeye çalışırken, sinir bozucu duruma düşmeyin.
Ders 4.
Maç izlerken libidonuza sahip çıkın. Erkeğinizi baştan çıkarmaya çalışmayın. O an, o adamın fikri de zikri de futbol. Bunu kabul edin. ( Sizin de başınız ağrıyor çoğu zaman.)
Ve asla bir erkeğe futbolu seviyor diye, maç izliyor diye trip atmayın. Sizi aldatmıyor, başka hatunlara bakmıyor ve stresini atıyor. Sevgiliden/eşten futbolu çok görmek ileride çok büyük sorunlara yol açabilir.
Benden söylemesi...
20 Ağustos 2011 Cumartesi
Barcelona'nın transfer etmek istediği Türk!
Başlıkta hata yok. Barca renklerine bir Türk katmak istiyor ama konumlandıracağı yer biraz farklı. Camia Eskişehirspor Stad Müdürü Tarık Uslu'yu bünyesine katmak istiyor.
Neden?
Çünkü Eskişehirspor sahasının çimleri Nou Camp'taki çimlerle aynı. Daveti geri çevirmeyip, İspanya'ya bilgi alışverişine gidecek Tarık Uslu, şimdilik akıbeti bilinmez...
Neden?
Çünkü Eskişehirspor sahasının çimleri Nou Camp'taki çimlerle aynı. Daveti geri çevirmeyip, İspanya'ya bilgi alışverişine gidecek Tarık Uslu, şimdilik akıbeti bilinmez...
En pahalı kaleci.
Sabah spor'un 15 ağustos tarihli haberine bakıyorum. Türkiye'nin en pahalı 11'ini çıkarmışlar. İlk sırada En pahalı kaleci( 10.5 Milyon Euro) ile Volkan Demirel var.
Ne zaman Volkan'ı görsem aklıma hep iki sahne gelir.
1. Volkan'ın Fenerbahçe'deki yedek zamanları. Rüştü sakat olduğu için, önemli bir maçta ilk 11'de. Maraton'un Show Tv'de gösterildiği zamanlar. İyi bir maç çıkarmışVolkan (skoru, karşı takımı hatırlamıyorum) Erman Toroğlu yorum yaparken, bir yandan Volkan'ın sevinci gösteriliyor ekranlarda. Volkan formasını atacak bir seyirciye. Tam formayı atarken kolunu çıkarıyor.
2. 19 Ekim 2005 Fenerbahçe- Schalke maçı.(3-3)
volkan
volkan
ne yaptin volkan
volkan ne yaptin
volkan ne yaptin
ah volkan ah
ah volkan ah
zeminin azizligine ugruyor
daum... ve iste volkan
bazen goruntuler herseyi anlatiyor
ne diyelim ki
shalke'nin bu golu nasil anlatilir ki
topun aglara gittigi an...
volkan...
top...
repliği...
Hayatta bazı anlar unutulmuyor işte...
Ne zaman Volkan'ı görsem aklıma hep iki sahne gelir.
1. Volkan'ın Fenerbahçe'deki yedek zamanları. Rüştü sakat olduğu için, önemli bir maçta ilk 11'de. Maraton'un Show Tv'de gösterildiği zamanlar. İyi bir maç çıkarmışVolkan (skoru, karşı takımı hatırlamıyorum) Erman Toroğlu yorum yaparken, bir yandan Volkan'ın sevinci gösteriliyor ekranlarda. Volkan formasını atacak bir seyirciye. Tam formayı atarken kolunu çıkarıyor.
2. 19 Ekim 2005 Fenerbahçe- Schalke maçı.(3-3)
volkan
volkan
ne yaptin volkan
volkan ne yaptin
volkan ne yaptin
ah volkan ah
ah volkan ah
zeminin azizligine ugruyor
daum... ve iste volkan
bazen goruntuler herseyi anlatiyor
ne diyelim ki
shalke'nin bu golu nasil anlatilir ki
topun aglara gittigi an...
volkan...
top...
repliği...
Hayatta bazı anlar unutulmuyor işte...
Uefa 2011/12 Kulüp Sıralamaları.
UEFA 2011/2012 KULÜPLER SIRALAMASI
1. Manchester United
2. Chelsea
3. Manchester City
4. Olympiacos
5. Olympique de Marseille
6. LOSC Lillle Metropole
7. Real Madrid CF
8. Barcelona
9. Valencia
10. Ajax
11. FC Basel 1903
12. CSKA Moskova
13. Zenit ST Petersburg
14. Fenerbahçe
15.Shakhtar Donetsk
16. Napoli
17.İnter
18. Milan
19. Porto
20. Bayer Leverkusen
..
39. Gaziantepspor
...
183. Trabzonspor
184. Bursaspor
...
188. Beşiktaş
39. Sıradan 14. sıraya yükselen Fenerbahçe'ye şike yaradı.
Kaynak:UEFA
1. Manchester United
2. Chelsea
3. Manchester City
4. Olympiacos
5. Olympique de Marseille
6. LOSC Lillle Metropole
7. Real Madrid CF
8. Barcelona
9. Valencia
10. Ajax
11. FC Basel 1903
12. CSKA Moskova
13. Zenit ST Petersburg
14. Fenerbahçe
15.Shakhtar Donetsk
16. Napoli
17.İnter
18. Milan
19. Porto
20. Bayer Leverkusen
..
39. Gaziantepspor
...
183. Trabzonspor
184. Bursaspor
...
188. Beşiktaş
39. Sıradan 14. sıraya yükselen Fenerbahçe'ye şike yaradı.
Kaynak:UEFA
Play off- Play out
Neymiş efendim Lig Tv az kazanıyormuş. Özellikle şikeden sonra düşüş bekleniyormuş. (Ki bizim ülkede şike düşüşe değil patlamaya yol açacak aslında.)
TFF'de bir hazırlık yapmış kendi çapında. Yani şike muhabbetleri dolanırken dört bir yanda, onlar oturmuş play off- play out diye iki kavram sermişler önlerine.
Neymiş efendim. Ligi ilk 4 sırada bitiren takım, şampiyonu belirlemek için play off oynayacakmış. Ligi son 4 sırada kapatan takımlarda play out oynayıp aralarından sonuncuya küme düşüreceklermiş.
Olay şu ki 4.üden 1. olabilir, ligi 15. sırada tamamlayan da el sallayabilir.
TFF yönetim kuruluna ve süper lig kulüplerinin onayına sürülecek taslak.
Şike yetmedi galiba. Lig Tv'ye de kazandığı yetmiyor. Vay haline futbolseverin.
TFF'de bir hazırlık yapmış kendi çapında. Yani şike muhabbetleri dolanırken dört bir yanda, onlar oturmuş play off- play out diye iki kavram sermişler önlerine.
Neymiş efendim. Ligi ilk 4 sırada bitiren takım, şampiyonu belirlemek için play off oynayacakmış. Ligi son 4 sırada kapatan takımlarda play out oynayıp aralarından sonuncuya küme düşüreceklermiş.
Olay şu ki 4.üden 1. olabilir, ligi 15. sırada tamamlayan da el sallayabilir.
TFF yönetim kuruluna ve süper lig kulüplerinin onayına sürülecek taslak.
Şike yetmedi galiba. Lig Tv'ye de kazandığı yetmiyor. Vay haline futbolseverin.
Sende mi Alex?
Alex'in ifadeye çağrılmasına az kaldı.
Srouşturmaya göre Alex, vatandaşlarına şike ve teşvik amaçlı telefonla ulaşıp bağlantı sağlıyor. Yani Fenerbahçe'nin sambacı sevgisi burdan geliyor.
Şimdiden twitleri görür gibiyim...
Alex kralsın ama şikeden büyük değilsin...
Srouşturmaya göre Alex, vatandaşlarına şike ve teşvik amaçlı telefonla ulaşıp bağlantı sağlıyor. Yani Fenerbahçe'nin sambacı sevgisi burdan geliyor.
Şimdiden twitleri görür gibiyim...
Alex kralsın ama şikeden büyük değilsin...
Guti Baba.
Guti Hazretleri İstinye Parkta çocuklarıyla hasret gidermiş.
E tabi Reinada kavga çıkarmaya benzemez babalık.
E tabi Reinada kavga çıkarmaya benzemez babalık.
Şike'nin taraftar ayağı.
Şikeyi herkes çok tartıştı, herkes bu konu hakkında çok konuştu. Taraftarın yaklaşımı nasıl, ona bakalım.
Fenerbahçeli taraftar: Aziz Başkan'ın her daim arkasındayız. Yapmışsa da iyi yapmış. Eğer onun hapiste kılına zarar gelsin, yakarız Metris'i. Hem şike diyorlar, iyi diyorlar da. Yapsak olmayan şampiyonluğa sevinilir mi ha? Son saniyede şampiyonluk kaybedilir mi? Anadolu kulüplerine daha fazla önem verilsin, onlar da paraya muhtaç olmasın hem. Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe!
Galatasaraylı taraftar: İlk olarak şuna bir açıklama getirelim.Emniyeti buyrun denetleyin diye biz çağırdık. Davete icap söz konusu. Yoksa bizim şikeyle işimiz olmaz. Hepimiz aynı gemideyiz ve geminin adı "türk futbolu". Ortada bir şike varsa, şampiyon olmuş ya da şampiyonluğa yakın takımlar incelenmeli. Malum sezonu kötü kapadık ama imparator dönemine geçmiş bulunmaktayız. Yeni sezonun adı Galatasarayla anılacak!
Beşiktaşlı taraftar: Biz onurlu bir camia olarak şike skandalı çözülene kadar kupayı iade etme kararı aldık ve federasyon görevlililerinin bizden iade fişi isteme esprisi asılsızdır. Biz çarşı ve tüm Beşiktaş camiası olarak eğer şike yapıldıysa ortaya çıkmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Gerekiyorsa kendi takımımızı da aforoz etmeyi biliriz. Yüce Türk adaletine güveniyoruz.
Trabzonsporlu taraftar: Biz demiştik. Şike operasyonunda tavrımızı beğenmeyenlere diyecek tek lafımız var. Bizi başkaları değil, kendi takımımız ilgilendirir. Federasyonu biraz daha sağduyulu olmaya ve suçlulara cezalarını vermeye çağırıyoruz. Adalet er ya da geç yerini bulacaktır. Unutulmasın. Bize her yer Trabzon.
Kabacası:
Fenerbahçe: Yaptırmasalardı.
Galatasaray: Bizde para yok.
Beşiktaş: Taraftar yapmış olabilir.
Trabzon: Görmedik, duymadık, bilmiyoruz.
Bursaspor: Ben Anadolu takımıyım, yapmam şike varsa bana yapılmıştır.
Fenerbahçeli taraftar: Aziz Başkan'ın her daim arkasındayız. Yapmışsa da iyi yapmış. Eğer onun hapiste kılına zarar gelsin, yakarız Metris'i. Hem şike diyorlar, iyi diyorlar da. Yapsak olmayan şampiyonluğa sevinilir mi ha? Son saniyede şampiyonluk kaybedilir mi? Anadolu kulüplerine daha fazla önem verilsin, onlar da paraya muhtaç olmasın hem. Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe!
Galatasaraylı taraftar: İlk olarak şuna bir açıklama getirelim.Emniyeti buyrun denetleyin diye biz çağırdık. Davete icap söz konusu. Yoksa bizim şikeyle işimiz olmaz. Hepimiz aynı gemideyiz ve geminin adı "türk futbolu". Ortada bir şike varsa, şampiyon olmuş ya da şampiyonluğa yakın takımlar incelenmeli. Malum sezonu kötü kapadık ama imparator dönemine geçmiş bulunmaktayız. Yeni sezonun adı Galatasarayla anılacak!
Beşiktaşlı taraftar: Biz onurlu bir camia olarak şike skandalı çözülene kadar kupayı iade etme kararı aldık ve federasyon görevlililerinin bizden iade fişi isteme esprisi asılsızdır. Biz çarşı ve tüm Beşiktaş camiası olarak eğer şike yapıldıysa ortaya çıkmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Gerekiyorsa kendi takımımızı da aforoz etmeyi biliriz. Yüce Türk adaletine güveniyoruz.
Trabzonsporlu taraftar: Biz demiştik. Şike operasyonunda tavrımızı beğenmeyenlere diyecek tek lafımız var. Bizi başkaları değil, kendi takımımız ilgilendirir. Federasyonu biraz daha sağduyulu olmaya ve suçlulara cezalarını vermeye çağırıyoruz. Adalet er ya da geç yerini bulacaktır. Unutulmasın. Bize her yer Trabzon.
Kabacası:
Fenerbahçe: Yaptırmasalardı.
Galatasaray: Bizde para yok.
Beşiktaş: Taraftar yapmış olabilir.
Trabzon: Görmedik, duymadık, bilmiyoruz.
Bursaspor: Ben Anadolu takımıyım, yapmam şike varsa bana yapılmıştır.
Üzgün Emre.
Malumunuz şike sebebiyle futbol camiası çalkalanırken, takımlar yeni sezona hazırlıklarını sürdürmeye çalışıyor aynı zamanda.
Aykut Kocaman'ın morali bir hayli bozuk olan Emre Belözoğlu'nu avutmaya çalışması böyle takılıyor kameralara.
Aykut Kocaman'ın morali bir hayli bozuk olan Emre Belözoğlu'nu avutmaya çalışması böyle takılıyor kameralara.
Bir anektod: Bir sebeple gittiğim Suada'da (Galatasaray adası), bir adamı Emre Belözoğlu'na benzetmeme, orada görevli birinden gelen yanıt aynen şudur.
"Emre buraya kuyruğunu sallayamaz."
Guiza'ya veda!
Guiza , İspanya'nın Getafe kulübüyle 3 sezonluk sözleşme imzaladı.
Tüm futbolseverler seni bu sayfanla ve "you will never walk alone" şarkısıyla hatırlayacak!
Tüm futbolseverler seni bu sayfanla ve "you will never walk alone" şarkısıyla hatırlayacak!
Futbolda kadın-erkek ayrımı.
Bir erkekle bir kadının futbol kafası hiçbir zaman aynı olamaz elbette. Bunu baştan iki taraf da kabul etmeli.
Basit bir örnekle açıklayalım.
Bir çekim sebebiyle Fi yapı İnönü’ye gittim 2 hafta önce. Fanatik Beşiktaşlı bir arkadaşıma bunu söylediğimde çıldırdı.
Bu kadar olay yapacağını bilseydim çim getirirdim sana dedim. ( sağlıklı her insan, her futbolsever bunun bir espri olduğunu anlar düzeydedir sanıyorum)
Cevap şu: “ Net yerdim.”
Mabet nedir biliyorum. Futbolun hayati önem taşıdığı bir dünyada olduğumuzun da bilincindeyim. Fakat bu da nesi?
Bir kadın, taraftarı olduğu kulübün stadından kendine bir parça götürmek istese, stadda çekilen bir fotoğrafın, sosyal medyada bir profili süslemesi yeterlidir. Ya da daha kadınsal düşünürsek gider kulübünün mağazasından alışveriş yapar. ( Alışveriş damarda akan kan gibidir bir kadında, farkındayız.)
Bir erkekse, çim yeme veya stad koltuklarından bir parçayı evine götürme gibi eylemlere girişebiliyor.
Durum böyle olunca, Galatasaray'ın Gs Store'da Ali Sami Yen koltuklarını satışa çıkarmasına kim ne diyebilir?
Önder Turacı- Ayşe Özdemir iddiaları
Önder Turacı'nın eşi, Brüksel güzeli Ayşe Özdemir'in iddialarını hepimiz izledik.
Facebook üzerinden başlayan ilişkide, Önder Turacı'nın 6 saat boyunca bir otel odasında eşine dayak attığı, okuyup doktor olmak isteyen Ayşe'ye okulunu bıraktırdığı, İsmail YK'yı kıskandığı, eşini bekaret testine gönderdiği gibi iddialar atılmıştı ortaya.
Cevap hakkı doğan Önder Turacı kameralara konuşmazken, kendisiyle yapılan telefon görüşmesinde eşinin her söylediği lafı yalanladı. Elinde Ayşe'nin psikiyatr raporu bulunduğunu söyleyen Turacı, "bizde kadına el kalkmaz, Biz futbolcu adamız boş değiliz yani, niye yapalım böyle şeyler?" dedi. (tüm futbolcular zaten ellerindeki yetenek harcanmasın diye dilberim üniversiteleri, liseleri bırakıp geldiler sahalara)
Sevgili Önder; doktor var karısını döven, mühendis var, eşini aç bırakan, daha nice meslekte olan insan var "insanlık" tanımına aykırı yaşayan.
Topçu olunca değişmiyor yani bir şey. İddialar doğrudur, asılsızdır bilemeyiz.
Futbolcu iyi para kazanır kafasıyla daha karşısındaki insanı tanımadan evlenen güzel kızlar oldukça ve futbolcular da yanlarında arz-ı endam edecek hatun aradıkça, biz daha çok böyle haber okuruz.
Facebook üzerinden başlayan ilişkide, Önder Turacı'nın 6 saat boyunca bir otel odasında eşine dayak attığı, okuyup doktor olmak isteyen Ayşe'ye okulunu bıraktırdığı, İsmail YK'yı kıskandığı, eşini bekaret testine gönderdiği gibi iddialar atılmıştı ortaya.
Cevap hakkı doğan Önder Turacı kameralara konuşmazken, kendisiyle yapılan telefon görüşmesinde eşinin her söylediği lafı yalanladı. Elinde Ayşe'nin psikiyatr raporu bulunduğunu söyleyen Turacı, "bizde kadına el kalkmaz, Biz futbolcu adamız boş değiliz yani, niye yapalım böyle şeyler?" dedi. (tüm futbolcular zaten ellerindeki yetenek harcanmasın diye dilberim üniversiteleri, liseleri bırakıp geldiler sahalara)
Sevgili Önder; doktor var karısını döven, mühendis var, eşini aç bırakan, daha nice meslekte olan insan var "insanlık" tanımına aykırı yaşayan.
Topçu olunca değişmiyor yani bir şey. İddialar doğrudur, asılsızdır bilemeyiz.
Futbolcu iyi para kazanır kafasıyla daha karşısındaki insanı tanımadan evlenen güzel kızlar oldukça ve futbolcular da yanlarında arz-ı endam edecek hatun aradıkça, biz daha çok böyle haber okuruz.
Francesc Satorre
Yeni fenomenimizle tanışın.
Francesc Satorre
Umursamaz tavrının nedeni, futbolcularına olan kızgınlığı veya kavga sevmemesi değil. Büyük olasılıkla "şimdi işin gücün yok bunları ayır, taraftarı sustur, sonra kazasız belasız burdan çık... " diye düşünen. Barcelona'nın stad bekçilerinden biri.
Sosyal medyayı kasıp kavuran bu abimizin lakaplarıysa "bıyıklı adam" ve "observer" (gözlemci)
Francesc Satorre
Umursamaz tavrının nedeni, futbolcularına olan kızgınlığı veya kavga sevmemesi değil. Büyük olasılıkla "şimdi işin gücün yok bunları ayır, taraftarı sustur, sonra kazasız belasız burdan çık... " diye düşünen. Barcelona'nın stad bekçilerinden biri.
Sosyal medyayı kasıp kavuran bu abimizin lakaplarıysa "bıyıklı adam" ve "observer" (gözlemci)
19 Ağustos 2011 Cuma
Bir kadına ofsayt anlatmak...
Kuralları okuyan kadın: Topun son oynandığı anda, rakip kale çizgisine toptan daha yakın bulunan futbolcunun durumu “ofsayt”tır.
Futboldan zerre anlamayan kadın: Mango’da %70 indirim var ve sen soluğu alışveriş merkezinde aldın. Mağazanın çalışanı kapıyı açmadan alışveriş yapabilir misin? Yapamazsın. İşte bu ofsayttır.
Söylenmesi gereken: “Top sana atıldığı anda, kaleye rakibinden daha yakın olamazsın.”
Ofsayt nedir sorusuna cevap vermeye gönülsüz erkek: Anlamasan da olur güzelim zaten çok önemli bir kural değil federasyon da kaldıralım diyor zaten.
Ofsaytı illa ki anlatmak isteyen erkek: Bak şimdi, iki takım var ya sahada. Hah işte, diyelim ki biri atak yapıyo ama tek başına haldır haldır gidiyor. Diğer takımdaki elemansa onu engellemeye çalışıyor. Eğer gol atmaya çalışan, yani rakip olmayan takımdaki futbolcuya, rakip takımdaki futbolcu yetişemezse; yani o tek başına gitmeye devam ederse ofsayt oluyor. Anlamadın mı? Bak şimdi….
Söylenmesi gereken: “Top sana atıldığı anda kaleye rakibinden daha yakın olamazsın.”
Ofsayt bu değildir
Ofsayt budur.
Süper kupa goes to .. R... Elbet Barca.
Ertem Şener’in sunumuyla izliyoruz maçı. İlk olarak yayındaki aksaklıkların İspanya’nın telekominikasyonundan ileri geldiğini söylüyor sunucumuz. Bir hatırlatma. İçinde Türk Telekom geçen konuşmalar bipleniyor bizim ülkede nedeni malum.
Alışılmışın dışında değil futbol. Messi, Real Madrid’e karşı. Messi, Nou Campta mahalle futbolu oynuyor zaten o kadar rahat. Utanmasa 3 korner 1 penaltı diyecek.
Mourinho’nun “benim için herhangi bir maç” demecinin niyeti belli. Türkçesi, sonuç belli, biz sadece futbol oynamaya geldik. Iniesta’nın golüne yanıt veren Ronaldo, “goller ketçap gibidir, dökülmeye başlandığında gerisi gelir.” sözüne güveniyor kendince. Messi affetmiyor durum 2-1. Aynı zamanda ilk yarı skoru.
İkinci yarı oyuncu değişikliğiyle Mesut Özil’in yerini Kaka alıyor. Ertem Şenerse bu arada istatistik verme uğraşında. Fakat lafı bittiği anda düzeltmeye geçiyor. Bilmiyorsak susacağız. Susmalıyız. Kaynak yeterli gelmez bazen. Derken 4 Madrid’linin kısa alanda paslaşamamasına dur diyen Benzema golü atıyor. 3 Barca’lı da bu arada konu mankeni.
Ve sen neymişsin be Messi sloganlı gole geliyoruz. Messi sarhoşluğu yaşıyorum herkes gibi bende. Adamın nereden çıkacağı belli olmuyor. İyi takip beraberinde golü getirirken, Messi, Raul’den El Clasico’da en fazla gol atan topçu ünvanını alıyor.
90+3 Derbilerin klasik ritueli olan kavga başlıyor. 3 dakika sürüyor. 3 kırmızı kart çıkıyor. Maçtan bir gün önce imza atıp Barca renklerine bağlanan Fabregas’ın makasından çıkan tartışma büyürken Mourinho’nun kenardan olaya tempo tutması, Mesut Özil’in tutulamayan taraf olması gözden kaçmıyor.
Sonuç olarak umut edilen değil, olacak olan oluyor. Sezonun ilk kupası Barcelona’ya gidiyor.
Kadın Gözüyle
Ertem Şener: Her Messi deyişinde ikinci heceye yaptığın vurgu gözlerden kaçmadı. Hele ki Pique’nin düşüşünde ettiğin Shakira üzülecek lafıyla kalbimizdesin. Magazin kadın işi mi dedi biri? Sahadan bildirildi es geçilmesin!
Messi: Şu adam kim vurduya gidecek diye korkuyorum çoğu zaman. Her maçta şamar oğlanı durumları fena. Ve bunca futbol yeteneği kesinlikle ergenliğindeki çekingenlikten armağan.
Mesut Özil: Orası Nou Camp Mesutcum. Türkçe küfür ettiğinde anlamıyor olabilir insanlar seni. Ama unutma ki futbol dediğin evrensel, biz anlıyoruz. Atara atar gidere gider felsefen hoşuma gitse de biraz sakin.
Xabi Alonso: Yandan ayrılmış saçlarıyla bu adamın sahada işi ne yahu? Tamam iyi topçu da geçir üstüne takımı sal kraliyete. Efendi çocuk.
Casillas: Sürekli adamın dudaklarına zoom yapılması, insanın zikrini bozuyor biraz. Bu işte kesin bir kadın parmağı var.
Endirekt Serbest Vuruş.
Erkek işi, kadın işi. Bunu diyen er kişisi.
Konumuz futbol ve ben bir kadınım. Hal böyle olunca tepki dünyasında olduğumuz için denmeyen kalmıyor. Şu an şahsıma bir kelam edilmese de, geçmiş bilgileri tazelersek; kadının futbol bilmediğinden, elinin hamuruyla bu işlere akıl erdirmeye çalışmaması gerektiğinden dem vurulur. Artık hamur yoğurmuyoruz biz. Teknoloji gelişti haliyle. Futbola da zaman kalıyor hani.
Ofsaytın “bir alışveriş merkezine girdiğini düşün…” le başlayan cümle içerisinde anlatılmasını geçelim. Kimin kim olduğunu, tacı, faulü, 4-4-2 taktiğini de. Çünkü ben 4-3-2-1 severim. Totem yaptığım maçlara gitmem. pazara giden topçuya söver, bel kıranı severim.
Radyodan dinlenilen maçlarla başladı hikayem. Topun taca çıkışını, taşa çarptı anlamışlığım var. Sonradan öğrendik iki kale arasındaki mesafeyi. Babam elimden tutup maça götürmedi beni hiç, çünkü futbolu sevmezdi. Abim de yoktu fanatik. Ablamla pazar eğlencelerimiz vardı bizim. Maraton izlenirdi bir heves. Hem öyle Erman Toroğlu ne gaf yapacak diye de izlemezdik yorumları. İlk futbol özdeyişlerini, ofsaytın bin bir anlatımını ve politikayı öğrendik Erman Toroğlundan. Ve hakemleri anladık bu yayınla. Saha idaresi gibiydi Maratonu çevirmek. Şansal Büyüka’nın susturamayışı stad değil de kanal kapattırırdı kimi zaman.
Pazartesi günleri okulda, erkeklerin arasına karışır söz sahibi olmaya çalışırdım. Başta kaale alınmadım. Zamanla aralarına aldılar beni de. Futboldan anlamayan değil de, erkek gibi kız olduk bu sefer. Premier ligle tanıştık sonra İspanyol modası başladı. Maraton Lig Tv’ye geçti. Eski futbolcular yeni yorumcu oldu. Her kafadan ayrı bir ses çıkar oldu ama ağızlardan futbol eksik olmadı.
Bizim evdeyse durumlar karışık. Annem İtalya ligini sever. Favori takımı Juventustu. Ligden düştüğü gibi bıraktı. Babam maç olunca kahveye gitmez, sıkılır. 2 kardeşin her telefon konuşmasının 5 dakikası futboldaki son gelişmelere gider hep. Yani futbolu seven, futbolu bilen 3 kadın var bizim evde.
Herkes bizim gibi olacak değil. Hemcinslerimi kınadığım, erkeklerin haklı olduğu yanlar da var elbette. Futbolcuları kesmek için izlenen maçlar ( ki futbolcuların yakışıklılık yüzdelerine bakarsak, hanım kızlarımızın zevksizlikleri de aşikar), her sevgilisiyle takım değiştiren hatunlar, maçın en can alıcı noktasında ekran önüne geçen veya soru sormaya yeltenenler, golün tekrarını gösteren ekrana bakıp, gol oldu diye sevinen, takım renklerini dahi ayıramayıp sürekli “hangisi bizdik?” diye soran, “bir topun arkasında onca kişi (tam rakamı net bilmediğinden) koşuyor ne anlamsız” diyen kadınlar oldukça, biz yaftalanmaya devam ederiz.
Diyeceğim şu ki; kadın gözünden futbol çekici gelirken, önyargılarını da kıramıyor beyler. Bir nebze hafifletmek adına fikirleri, söz hakkı verilmese de dökelim satırlara düşüncelerimizi. Olmaz ya, futboldan anlayan kadınlarla tanışırlar da birileri, şaşırmazlar böylece.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)